4 Mayıs 2013 Cumartesi



Tam anlamıyla özel bir makyaj yapmak ve kusursuz bir güzelliğe sahip olabilmeniz için mutlaka doğru fondöteni seçmeniz gerekiyor! Bunun için cilt tipinize en uygun fondöteni bulmanıza yardımcı oluyoruz!

Fondötenin doğru ya da yanlış sürülmesi makyajınızın tamamını değiştirir. Bir anda dümdüz ve ipeksi bir görünüme kavuşabileceğiniz gibi, bir anda korkunç şekilde tüm kusurlarınız ön plana da çıkabilir. Elbette doğru uygulama, hep üzerinde durduğumuz gibi, doğru ürün seçimiyle oluyor.

Ellerinize fondöten sürerek seçmekten vazgeçin. Bakın neler yapmalısınız...

Kuru cilt: Lanolin ya da seramid gibi yumuşatıcılar içeren, yağ bazlı sıvı fondötenleri tercih etmelisiniz. -Lancôme Teint Miracle Lit-From-Within Makeup-

Yağlı cilt: Daha yoğun olan matlaştırıcı kompakt fondötenleri tercih etmelisiniz. -Shiseido Hydro Liquid Compact-

Normal cilt: Kremsi bir fondöten kullanın. Ardından, renk farklılıklarını gidermek için kapatıcı kullanabilirsiniz.-Smashbox Sheer Focus Tinted Moisturizer -

Eğer ten renginiz soğuk tonlardaysa, yani kolay pembeleşen ve damarları görünen bir tene sahipseniz, alacağınız fondötenin adında veya açıklamasında 'cool' kelimesi geçmeli. Buğday ve daha sıcak tonlu tenler için 'warm' kelimesini araştırıyoruz.

Rengi test ederken de yüzümüzün rengine çok uzak olan elimizi değil, çene kemiğimizin hizasını kullanıyoruz.

Fondöteninize avuç içine döküp ısıttıktan sonra fırça ya da makyaj süngeriyle uygulayın. Bu rengin daha dengeli dağılmasını sağlar. Üstelik aklınıza bile gelmeyen tırnak altı bakterilerinin fondötenle birlikte cildinize işlemesi riskinden de kurtulursunuz. Allık için kullandığınız şekilde bir fondöten fırçası kullanın.

Önce çene kemiği hizasından elmacık kemiklerine doğru uygulama yapıyoruz. Burası en çok gölgeye ihtiyaç duyan bölgedir.

Daha sonra kaş altına ve alna devam ediyoruz. Buraların parlak görünmesini istiyoruz. Bu yüzden fondötenden sonra highlighter uygulayabilirsiniz.

Likit fondöten

Likit fondöten en hafif etkiyi yaratır. Parmak uçlarıyla uygulanması önerilmektedir. Avcunuzun içine aldığınız bir damla likit fondöteni parmak uçlarınız yardımıyla yüzünüzün kısımlarına paylaştırın ve ardından yuvarlak hareketlerle dağıtın. Fondöten fazlasını sünger yardımıyla alabilirsiniz. Daha da hafif bir etki yaratmak isterseniz, fondöteni süngere koyun ve ufak dokunuşlarla yüzünüze dağıtın.

Yoğun krem fondöten

İsminden de anlaşılacağı gibi bu fondöten biraz kıvamlıdır. İçeriğinde çeşitli yağlar barındırır ve bu nedenle kuru ciltler için çok uygundur. Özellikle kış aylarında parmak uçları kullanılarak uygulanmalıdır.

Köpük fondöten

Köpük fondötenler bir sünger ile uygulandığında likit fondötenle aynı etkiyi verir. Ancak parmak uçları ile de uygulanabilir.

Krem stick fondöten

Bu tür fondötenlerin içerisinde bol miktarda yağ ve renk pigmenti bulunur. Cilt sorunu yaşayanlar tarafından daha sık tercih edilir ve pürüzsüz bir görünüm elde edilmesini sağlar. Ancak cilt kırışıklığı olan noktaların belirginleşmesine neden olur. Bu nedenle parmak ucuyla uygulanıp üzerine biraz pudra eklenebilir.

Pudra

Pudra, fondöten gibi renk verse de daha kurudur. Ancak stik fondötenlerde olduğu gibi kırışıklıkların olduğu cilde uygulanmamalıdır. Pudralar ıslak veya kuru sünger ile uygulanabilir. Ancak bu süngerlerin sık sık temizlenmesi çok önemlidir. Aksi takdirde cilt hasarlarına yol açabilir.



Yüz güzelliğinin en temel fonksiyonlarından biridir kalın kaşlar! Siz de evde kendi yapabileceğiniz bitkisel karışımlarla kaşlarınızda oluşan boşlukları doldurabilir ve dökülen kaşlarınızı yeniden eski haline getirebilirsiniz.

Suna Dumankaya’ın seyrek ve cansız kaşlar için önerdiği birkaç ayrı bitkisel bakım kürü var.

- Bir çorba kaşığı vazelin, bir tatlı kaşığı badem yağı, bir tatlı kaşığı lanolin, 3 adet ceviz içi ve bir çay kaşığı fındık yağını karıştırarak homojen bir krem elde edin. Bunu cam bir kavanoz ya da kasenin içinde ağzı kapalı şekilde buzdolabında bekletin. Gün içinde üç kez kullanabilirsiniz.

- Küçük şişe badem yağında üç diş sarımsağı bir gece beklettin sonra sarımsakları çıkararak sabah ve gece yatmadan önce kaşlarınıza sürebilirsiniz.

Bu iki yöntem de Dumankaya'nın takipçileri tarafından denendi. Onlar sonuçtan çok memnun kaldı, siz de deneyin!



Toplumun kanayan yarası haline gelen ve birçok kişinin karşısında çaresiz olarak kaldığı fazla kilolar, Hacettepe Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığı'nın hazırladığı özel 'Yonca diyeti' ile tarihe karışıyor. Türkler’e özel olarak hazırlanan 'Yonca diyeti' sizin de işinize yarayabilir!

Yonca diyeti, ana besin kaynakları olan 4 besin türünü dengeli bir biçimde almayı hedefliyor. Peki, bu dört besin grubu nedir? Beslenme ve Diyet Uzmanı Hülya Çağatay açıkladı.

1- Süt - yoğurt

2- Et – tavuk - balık ve muadilleri

3- Sebze ve meyveler

4- Tahıllar

Her gün 2 su bardağı süt veya yoğurt!

Süt, yoğurt, ayran veya peynirler aslında hepsi bizim için aynı gruptur. Her birini illaki tüketmek mecbur değildir, süt hiç sevmeyen bir kişi yoğurttan 2 su bardağı tüketmeli ki sağlıklı bir kalsiyum alımı olsun. Bu besin grubu sadece kalsiyum değil; protein, fosfor, b12, b2 vitaminleri bakımından da oldukça zengindir. Her gün 2 su bardağı süt veya yoğurt ve 2 dilim peynir tüketmek mükemmel bir kalsiyum alımına neden olur.

Proteini düşük diyet yağlanmaya yol açar

Et ve et yerine geçen besinler denilince akla ilk gelmesi gerekenler; et, tavuk, balık, tüm kurubaklagiller, ceviz, fındık, fıstık gibi kuruyemişlerdir. Protein kaynağı olan bu grup hayatımızda olmazsa olmazdır çünkü doku yapımı için vücudun proteine ihtiyacı vardır. Bunun yanı sıra proteini düşük bir diyet ile beslenen kişilerde yağlanma çok daha hızlı olur. Yonca diyeti, günde en az 4 köfte kadar et, tavuk ya da balık tüketmeyi, haftada 1-2 defa kurubaklagil yemeyi öneriyor. Yumurta da bir protein gurubu sayıldığı için sabah 1 yumurta yemek, öğlen en az 3 köfte yemek aslında günlük protein ihtiyacımızı karşılamaktadır.

“Sebze ve meyveler” enerji kaynağımız!

Sebzeler ve meyveler hem enerji kaynağımız hem de vitamin ve mineral depomuzdur. Elbette dengeli alınmazsa bu grup kiloya neden olabilir. Yonca diyeti, günde 5 porsiyon sebze ve meyve önermektedir. Yani günde 3 adet meyve ve 2 koca kase salata yemek dengeli mineral ve vitamin alımı sağlar. Hastalıklardan korunmak, bol antioksidan alabilmek için sebze ve meyve yemeyi unutmayın.

“Tahıllar-ekmekler” soframızda olmazsa olmazlarımız!

Tahıllar, ana besin kaynaklarımızdandır ve eğer çok işlenmemiş olanları tercih ederseniz B grubu vitaminleri bakımından en iyi kaynaklardır. Bunun dışında çok işlenmemiş tahıllar yani bulgur, kepeğinden ayrılmamış prinç, tam tahıllı ekmekler ya da köy ekmekleri gibi tahıllar yoğun lif içeriği ile posa alımınızı dengede tutar. Böylece bağırsak hareketlerinizin bozulması da engellenmiş olur. Yonca diyetinde, kilolu kişilerde en fazla günde 3-4 dilim ekmek, zayıf kişilerde 9 dilim ekmek tüketilebilmektedir.



Kırmızı ruj kullanırken nelere dikkat edilmeli? Kırmızı ruj sürerken hangi etkenler göz önünde bulundurulmalıdır? Kırmızı dikkat çekici bir renk olduğuna göre kırmızı tonlarda bir ruj sürmek de oldukça dikkat çeker. Bu nedenle rujunuzu seçerken ve sürerken bazı noktalara dikkat etmeniz gerekir.

Teninizin rengine uygun olmalı. Örneğin eğer dişleriniz sararmışsa bordoya yakın kırmızı bir juj dişlerinizin daha beyaz görünmesini sağlayabilir.

Test edin. Çoğu kadın ruju elline sürerek denemeyi tercih eder oysa yüzdeki gölgeler farklıdır. Alacağınız ruju mutlaka dudağınızda test etmelisiniz. İçgüdülerinize güvenin. Kırmızı ruj seçmekte zorlanıyorsanız size önerimiz size ilk başta uygun gelen ruju seçin.

Gece abartılı bir makyajla hoş duracak kırmızı bir ruju, gündelik yaşamda kullanırken sade bir makyajla tercih etmelisiniz.

Kendinize alışmak için zaman verin. Kırmızı ruj size oldukça uzak bir görüntüyse aynada sürekli kendinize bakarak gözlerinizi alıştırabilirsiniz.

Mat mı parlak mı olacağına karar vermelisiniz. Parlak kırmızı sizi daha modern göstereceği gibi mat bir kırmızı da daha uzun süre kalıcı olabilir. Doğal bir kalem kullanın. Farklı tonlarda bir kalem kullanmak zıt bir görüntü yaratabilir. Bunun için dudak renginize uygun bir kalem seçmeniz tavsiye edilir.

Doğru şekilde sürün. İlk önce dudaklarınızı kalemle belirginleştirin daha sonra da dudak fırçası ile rujunuzu sürün. Üstüne biraz pudra sürün ve rujunuzu bir kez daha üstüne sürün.



Ne yaparsanız yapın bir türlü fazla kilolarınızdan kurtulamıyor ve giyim konusunda sıkıntılar mı yaşıyorsunuz? O halde aşağıdaki özel tavsiyelere bir göz atmalısınız Meleklerim! Uzmanlar, kilo vermeden nasıl daha ince görünebileceğinizi sizler için anlatıyorlar.

Spor yapmakta zorlanan ve sıkı rejime bir türlü ayak uyduramayan kadınlar, giyim tarzınızda yapacağınız belli başlı değişimler ve doğru kıyafet seçimleriyle fazla kilolarınızı rahatlıkla örtecek bu sayede hem ince hem de şık bir görünüme kavuşabileceksiniz! Pek ama daha zayıf ve şık görünebilmek için yapmanız gerekenler neler? Gelin uzmanların özel tavsiyelerine birlikte bakalım...

İşte kilo vermeden ince görünmedin 6 yolu:

Enine çizgiler: Özellikle vücudunun üst bölgesi geniş olanların bu tip bluzlardan uzak durması gerekiyor. Enine ve kalın çizgiler sizin olduğunuzdan daha kilolu görünmenize sebep olacaktır.

Açık renkler: Açık renkler her zaman olduğunuzdan daha kilolu görünmenize neden olsa da bu asla beyaz bir t-shirt giyemeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Beyaz veya açık renk bi t-shirt üzerine tercih edeceğiniz, üzerinize oturan ve kalçanızı kapatan koyu renkli ceketlerle hem şık hem de olduğunuzdan daha ince görünebilirsiniz.

Desenler: Yoğun desenler, çiçek detayları sizi her zaman olduğunuzdan daha kilolu gösterir. Vücut hatlarınızı daha keskin göstermek için yoğun desenli kıyafetlerden uzak durmanızda fayda var.

Pantolonlar: Kısa paça pantolonlar özellikle babet tipi ayakkabılarla tercih edildiğinde olduğunuzdan daha kısa görünmenize ve fazla kilolarla birleşince estetikten uzak bir görüntüye sebep olacaktır. Bu sebeple, bol ve uzun paça pantolonlar ile birlikte topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir.

Kumaş seçimi: Üzerinize yapışan ve sert formdaki kıyafetler her zaman sizi kilolu gösterecektir. Vücut hatlarınıza uygun, yumuşak ve üzerinizden kayan kumaşları tercih edin.

V yakalar: Vücudunuzun üst bölgesi geniş ve büyükse, V yakalı bluzlar ve elbiseler daha küçük gözükmesini sağlayabileceği gibi boyun bölgenizin daha uzun gözükmesine yardımcı olacaktır.


Gözlerinizin şekline göre yapacağınız özel makyajlar ile daha özel ve güzel bir göz yapısına sahip olabilir ve bu şekilde rahatlıkla fark yaratabilirsiniz Meleklerim! Gözü ideal göz şekli olarak kabul edilen badem göze yaklaştırmak için hataları gizlemek ve gereken değişiklikleri yapmak önemlidir..

Gözlerinizin şekline göre yapacağınız özel makyajlar ile daha özel ve güzel bir göz yapısına sahip olabilir ve bu şekilde rahatlıkla fark yaratabilirsiniz Meleklerim! Yüz güzelliğinizin en özel parçalarından olan gözlerinizi doğru makyajlar ile bambaşka bir görünüme kavuşturabilirsiniz. Özel göz makyajı yapabilmek için ise öncelikle göz şeklinizi belirlemeli ve buna göre makyajlar yapmalısınız. Peki göz şekli nasıl belirlenir ve hangi göz şekline hangi makyaj uygulanır? Gelin makyaj uzmanlarının bu konu hakkında sundukları özel tavsiyelerine yakından bakalım ve doğru göz makyajını birlikte yapalım.

Göz şekilleri nasıl belirlenir?

1- Göz kapağı gözün renkli kısmının üzerine düşüyorsa bu küçük gözdür.

2- Gözün yükseklik ve uzunluğu birbirine eşit durumda ise bu yuvarlak gözdür.

3- Düz bir şekilde aynaya bakarken gözün renkli bölümünün hareketleri takip edilebiliyorsa bu büyük gözdür.

4- Dış açı iç açıya göre daha dar ise bu düşük gözdür.

5- Eğer kaş yayı düşükse, bu da çukur gözdür.

Çıkık göz

Bu göz şeklinde göz kapağı daha ön planda ve şiş göründüğü için, göz kapağını geriye çekecek şekilde birmakyaj uygulanması gerekir.

1- Öncelikle göz kapağına koyu renkli mat bir far sürülür.

2- Gölge far göz kapağı üzerinde yoğunlaşır ve soluklaşarak kaşlara doğru çıkar.

3- Göz kapağı kıvrımı koyu bir hat şeklinde belirginleştirilir.

4- Göz kalemi gözün üstüne kalın ve alt bölümde gözün içine sürülür.

5- Rimel sadece üst kirpiklere sürülür.

Çukur göz

Çukur gözler göz kapaklarının yapısından dolayı olduğundan daha küçük gözükürler. Bundan dolayı açık renk far kullanılarak göz daha belirgin hale getirilir,ayrıca çıkık olan kaş altlarını da geri plana çekmek gerekir.

1- Kaş altlarına orta koyu renkte bir far ve göz kapağı üstüne açık, pastel tonlarda astar far sürülür.

2- Kirpik üstleri aydınlık olacak şekilde göz kapağı ile kaş arasına çok koyu olmayan bir farla gölge yapılır.

3- Kalem ve eye-liner gibi uygulamalar sadece göz kapağına ince bir şekilde uygulanır.

4- Göz içine beyaz kalem sürülür.

5- Rimel üst bölüme yoğun, alt bölüme de daha hafif bir şekilde uygulanır.

Küçük göz

Küçük gözler yüzdeki orantıyı bozabileceği için amaç bu gözleri doğru kalem ve far uygulamaları yaparak daha belirgin,iri hale getirmektir.

1- Göz kapağına açık renkli astar far sürülür ve orta koyulukta mat bir far kullanılarak gölge yapılır.

2- Far göz kuyruğu üstünde yoğunlaşmalıdır.

3- Kirpik üzeri ve kaş altları açık renkli far kullanılarak aydınlık bırakılmalıdır.

4- Beyaz renkli kalem göz içine sürülür.

5- Alt ve üst kirpikler yoğun bir şekilde boyanır.

Yuvarlak göz

Gölgelendirme gözün dış kısmında yapılarak, yüze şaşkın bir ifade veren yuvarlak göz yapısı olabildiğince badem göze yaklaştırılır.

1- Göz kapağına astar far sürülür.

2- Göz çukuru kısmına koyu renk far uygulanır, dışa doğru kaşa paralel uzatılır ve kaş yayına doğru renk olarak artırılır.

3- Göz kapağı kıvrımı belirginleştirilir.

4- Alt ve üst kirpik diplerine çizilen çizgiler, kuyruk kısmında dışa doğru uzatılmalıdır.

5- Alt ve üst kirpikler dış, uç noktalarda belirginleştirilir.

Düşük göz kapağı

Göz kapakları gözün renkli kısmını örter ve bu kişinin olduğundan daha yaşlı ve üzgün görünmesine neden olur. Bu gibi gözlerde göz kapaklarını daha belirsiz hale getirip, gözü ön plana çıkarıcı işlem yapılmalıdır.

1- Mat ve koyu renk astar far uygulanır.

2- Orta koyulukta mat bir gölge farla göz pınarından, kaşın orta bölümüne doğru çıkarılır.

3- Far kirpik üstlerinde iyice açılır ve yukarı çıktıkça koyulaşır.

4- Genellikle kalem uygulanmaz ya da çok ince uygulanır.

5- Altta göz ucundan yukarı doğru hafif gölge yapılır.

6- Sadece üst kirpikler boyanır.

Yakın gözler

Bu yapıdaki gözlerde gözün kuyruk kısmının dikkat çekmesi gerekmektedir ve kaşlar kontrol edilerek birbirinden uzaklaştırılmalıdır.

1- Astar far tüm göz kapağına uygulanır, gözün iç ucu açık renk, dış kısmı koyu renk boyanır.

2- Kalem ve eyeliner gözün iç ucundan değil, biraz daha geriden başlanarak sürülür. Gözün dış ucundan dışarı ve yukarı doğru taşırılır.

Uzak gözler

Uzak gözlerde makyaj yoğunluğu gözün iç bölümünde yer almaktadır.

1- Kaşın kuyruk kısmına aydınlatmak amacı ile açık renk far sürülür.

2- Göz kapağı kıvrımı buruna yakın olan bölgede daha belirgin hale getirilir.

3- Kirpik diplerine çekilen çizgi bu bölümde sert hat oluşturmayacak şekilde kalın uygulanır.

4- Astar far uygulandıktan sonra sürülecek gölge far burun kökünden kaşlara doğru çıkartılır ve bir yay çizilerek göz kapağına inilir. Gözün uç kısımlarında renk açılmalıdır.



Hepimiz hayatımızın belli bölümlerinde cilt problemleri yaşar ve bu problemlerin etkilerini minimuma indirebilmek için çeşitli yöntemler deneriz. Bu etkilerden kurtulabilmek için ise en büyük yardımcımız makyaj yöntemleridir. Fakat cilt sorunlarını makyajla kapatmak çoğu zaman daha büyük problemlere yol açabiliyor. İşte doğru bildiğimiz yanlışlarla ilgili tüyolar…

Makyaj öncesi uyguladığımız baz ürünlerin ve pudranın gözenekleri tıkadığı doğru sanılan bir yanlış. Gerçek bunun tam tersi. Fondöten ve kapatıcı kremler sivilceleri sadece görsel olarak yok etmiyor, içerdikleri çinko ve salisikasit sayesinde daha hızlı iyileşmelerine yardımcı oluyor.

Sorunlu ciltlere önerilen birçok fondötenin içeriğinde cildin parlamasını önleyici partiküller bulunsa da, gün boyunca mat bir cilt için transparan pudra kullanmakta fayda var. Uzmanlar özellikle kapatıcı ürünlerin ‘komedogen’ olmamalarına özellikle dikkat edilmesini öneriyor.Fondöten alırken cildinizin hassas olduğu malzemeleri de içermediğinden emin olmanız gerekiyor.

Matlaştırıcı bir baz ürün, cildin parlaklığını, yüzeydeki kızarıklığı alırken siyah noktaları kamufle ediyor. Bunun için ideal ürünler kapatıcı ve cilt tonu dengeleyiciler. Ardından uygulayacağınız transparan bir pudra makyajın da kalıcılığını arttıracaktır. Sorunlu ciltlerde kompakt pudra kullanılması uzmanlar tarafından pek önerilmiyor. Cildiniz gün içinde parlamaya başladığında pudrayla fazla yağı almak mümkün. Ancak bunu sıkça yapmak makyajın lekelenmesine neden olabiliyor.Kötü görüntü vermek istemiyorsanız pudranızı çantanızdan eksik etmeyin.



Mevsim geçişlerinin yarattığı etkiler ile bazen saçlar yıpranabiliyor. Peki yıpranan ve sağlığını yitiren saçları yeniden kendine getirebilmek için yapılması gerekenler nelerdir? Gelin bu baharda saçlarınıza nasıl bakım yapacağınızı birlikte öğrenelim!

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte artı saçlara bakım yapmanın da tam olarak vakti geldi Meleklerim! InStyle dergisinin verdiği güzellik eki; saçlarınızı yaza nasıl hazırlayacağınızı, nasıl bakım yapacağınızı ve kullanacağınız ürünlerde dikkat etmeniz gerekenleri sayfalarına taşıdı. Saçlarınızı rahatlatmak ve daha sağlıklı bir yapıya kavuşturmak istiyorsanız mutlaka aşağıdaki özel tavsiyeleri hayata geçirmelisiniz!

Cansız Saçlar

"Cansız saç, sağlıksız saç; parlak saç ise sağlıklı saçtır" diyor saç uzmanı Philip Kingsley. Kuruluk, yanlış ürün kullanımı, kimyasal işlemler ve saçın kirli olması; ışığı yansıtmasını önleyebilir. "Saçı canlandırmanın en iyi yolu, onu temizlemek ve nemlendirmektir" diyen Kingsley, saçınızı canlandırmak için parlaklık veren ya da durulanmayan saç kremlerinden yardım alabileceğinizi belirtiyor.

Yeniden Bigudi

Krepe tarağınızı ve maşanızı bir dolaba kaldırın. Bigudiler son günlerde oldukça popüler olan büyük dalgalı saç modelini yaratmanız için ihtiyacınız olan tek şey. Bu modeli modern ve genç göstermek için, bigudileri açtıktan sonra fırçayla bukleleri tarayın. Nazik olmayı unutmayın!

Dökülmeye Karşı

Saç dökülmesinin; stres, uykusuzluk, hamilelik, hastalık, bazı ilaçlar ve mevsim değişiklikleri gibi pek çok farklı sebebi bulunuyor. Eğer saçlarınızın normalden fazla döküldüğünü düşünüyorsanız, bir analiz yaptırarak doktorunuzun önereceği uygulamaları deneyebilirsiniz. Bakım kürleri ve saç dökülmesine karşı şampuanlar etkili olabilir.



Cilt üzerinde meydana gelen ve güzellik anlamında yarattığı sıkıntılar nedeniyle fazla can sıkabilen cilt lekelerine elveda demenin vakti geldi Meleklerim! Tamamen doğal olan özel bir yöntem ile cildiniz üzerinde meydana gelen lekelenmelerden rahatlıkla kurtulabileceksiniz!
 
Karbonatın beyazlatıcı etkisi ve yoğurdun toksin atıcı özelliği bir araya geldiğinde cildinizdeki lekelerden kurtulmanız için muhteşem bir ikili oluşturuyorlar.

Yüzdeki lekeler, bulunduğu bölgeyi daha esmer göstererek sizi rahatsız eder. Özellikle yaz aylarında güneşin etksiyile birlikte lekelerde ve çillerde artma meydana gelir. Bu soruna en etkili çözümü getirecek karışım ise karbonat ve yoğurttan oluşuyor.

Bir yemek kaşığı süzme yoğurt ve bir tatlı kaşığı yemeklik karbonatı karıştırın. Yüzünüze masaj yaparak iyice yedirin ve yarım saat kadar yüzünüzde bekletin. Daha sonra maskeyi parmaklarınzla ovarak yüzünüzden çıkarın. Ilık suyla durulayın. Maskeyi haftada bir kez tekrarlayın. Bir ayın sonunda etkisini gözlerinizle farkedeceksiniz.




Yağlı ciltleriniz yaz aylarında karşısınıza bir engel olarak çıkmasın istiyorsanız sizler için sunduğumuz özel tüyolara bir göz atmalısınız Meleklerim! Cildinizde yağlanmalardan dolayı farklı rahatsızlıklar oluşmasın istiyorsanız mutlaka bu bilgileri yakından takip etmelisiniz.
 
Yaz ayları geldiğinde cildinize daha fazla özen göstermeniz gerektiğini artık biliyorsunuz. Eğer yaz aylarında cildinize gereken özen göstermez iseniz hele bir de yağlı cilt yapısına sahip bir yapınız varsa çok ciddi riskler ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Yeteri kadar ilgi gösterilmeyen yağlı ciltler, siyah noktalar ve akneler problemi yaşayabilir. Ama sakın korkmayın! Günlük cilt bakım rutininizde yapacağınız bir iki değişiklikle cildinizi bunlardan koruyabilirsiniz.

Cildinizde aşırı parlama varsa bunun için özel bir krem kullanmanız gerekebilir. Eğer yaz aylarında nem oranı yüksek bir şehirde bulunuyorsanız nemlendirici krem kullanmanız gerekmiyor.

Cildinizdeki parlamayı yok etmek için yağ emici bir pudra kullanabilirsiniz. Ayrıca matlaştırıcı jeller parlayan bölgeye sürüldüğünde iz bırakmadan yağı emerek etkili bir sonuç verir. Bu jelleri temiz cilde veya makyaj üzerine uygulayabilirsiniz.

Fondötenden olabildiğince uzak durmalısınız. Sıcak havada ağırlık yapmasının dışında eriyerek gözeneklerinizi doldurup tıkar, cildinizin daha fazla yağ üretmesine sebep olur.

Salisilik asit içeren sabunlar cildinizi kurutmadan gözeneklerinizdeki yağı azaltır. Yüzünüzü sabunla en az iki kez yıkan fakat aşırıya kaçmayın. Fazla sabun cildinizin koruma kalkanlarına zarar verebilir.

Haftada bir kez peeling yapın. Cildinizdeki ölü hücrelerden kurtulun. Ardından cildinize uygun salisik asit baz veya çamur bazlı bir maske uygulayın.

Yediklerinize dikkat edin. Baharatlı yiyecekleri azaltın. Bunun yerine havuç, ıspanak gibi A vitamini yönünden zengin yiyecekler tercih edin.



Günlük yaşamınız içerisinde yapacağınız belli başlı değişimler ile vücudunuza yapışan fazla kilolardan rahatlıkla kurtulabileceksiniz Meleklerim! Peki ama bunun için değiştirmemiz gereken alışkanlıklarımız neler ve nasıl yaşamamız gerekiyor? Gelin uzmanların bu anlamda sundukları tavsiyelerine birlikte bakalım.

Sağlıklı bir yaşam için doğru beslenmenin etkisi gerçekten fazlasıyla önemlidir. Sağlıklı beslenmek büyük küçük hepimiz için önem taşıyor, ancak her zaman faydalı yiyecekler tüketmekte başarılı olamayabiliyoruz, lezzetli ama zararlı yiyecekler her an aklımızı çelmek üzere elimizin altında bitiyor. Buna bir de çağın en büyük belası olarak görülen hareketsizlik de eklenince kişiler fazla kilo riski ile karşı karşıya kalabiliyorlar. Uzmanlar bunun üstesinden gelmek için bazı mutfak alışkanlıklarımızı değiştirmeyi öneriyor.

Küçük tabak ve bardak kullanın

İşe yemek yediğiniz tabakların boyutunu küçülterek başlayabilirsiniz. Böylece porsiyonlarınız da azalır. Yemekte kalorili içecekler içme alışkanlığınız varsa bardaklarınızı da küçük seçmenizde fayda var.

Sadece mutfakta yiyin

Yemeğinizi mutlaka masa başında yemeğe çalışın, televizyon karşısında veya gazete dergi okurken yemeyin. Çünkü beyin sonra o aktiviteler esnasında hep yemek yemeği hatırlayacak ve acıkmasanız bile yemek isteği duyacaksınız.

Servisi masaya getirmeyin

Uzmanların gereğinden fazla yememek için bir önerileri de, servis tabakları ya da tencereleri masaya getirmemek. Çünkü bir porsiyon yedikten sonra yemek önünüzde olursa kolaylıkla ikinci defa alırsınız, oysa biraz oyalansanız doyduğunuzu hissedersiniz.

Atıştırmalık yiyecekler

Yemek öncesi veya gece yemek sonrası bol kalorili hazır abur cuburlar yerine kendinize hem faydalı hem midenizi bastıracak yiyecekler hazırlayın. Çok da zor değil, meyve tabağı, yoğurt ya da çok yağlı olmayan peynir çeşitleri size vereceğimiz bir kaç örnek.

Dondurucu kullanın

Buzdolabınızı yeniden düzenleyin ve artan yiyeceklerinizi başka bir gün tüketmek üzere derin doldurucuya kaldırın, gözünüzün önünde olursa kalmasın diye acıkmadığınız halde tüketebilirsiniz. İştah açıcı yiyecekleri de dolabı açınca hemen göz hizasında olacak yerlere koymayın.

Tezgâhı boş tutun

Mutfak tezgâhınızın üzerinde her an elinizin altında olacak ve atıştırmaya hazır, kuru yemiş, cips, bisküvi, kek, kurabiye gibi yiyecekler bulundurmayın. Ama tamamen boş bırakın da demiyoruz, bunlar yerine bir meyve kâsesi koyun ve gelip geçerken bunları tüketin.



Göz güzelliğinizi ön plana çıkartmak ve gözlerinizi büyüleyici bir yapıya kavuşturmak istiyorsanız, mutlaka doğru göz makyajı yapmalısınız. Peki en doğru göz makyajı nasıl yapılır? Gelin güzellik uzmanlarının bu konuda sundukları özel tavsiyelerine birlikte bakalım Meleklerim!
 
Yüz güzelliğinizin en önemli parçalarından olan gözlerinizi daha etkileyici gösterebilmek için tek yapmanız gereken doğru makyaj uygulamalarını tercih etmek Meleklerim! Eğer doğru göz makyajlarını seçip gözlerinize uygularsanız yüz güzelliğinize gerçekten önemli katkılarda bulunabilir ve bakışlarınız ile fark yaratabilirsiniz!

Siyah göz kalemi, siyah saçlı, esmer tenli bayanlar için çok uygundur. Esmerler dışındaki bayanlarda bu renkte bir göz kalemi ve eyeliner çok koyu sayılabilir.

Beyaz tenli kadınlar yumuşak kahverengi ya da gri tonlarını tercih etmelidirler. Gece ise, göze sürülen fara uyan renkli bir kalem tercih edilmelidir.

Eyeliner'ı çok ince uçlu bir fırçayla sürmek güzel bir görüntü oluşturacaktır. Eğer eyeliner sürmeyi bir türlü beceremiyorsanız işte size bir öner: Mümkün olduğunca aşağıya doğru bakın ve elinizle gerdiğiniz üst gözkapağınızdaki kirpiklerin dibine mümkün olduğunca yakın bir çizgi çekin.

Bu çizgi göz kuyruğunda sona ermeli, dışa doğru uzamamalıdır. Alt gözkapağına kesin bir çizgi çizmek istemiyorsanız, buraya eyeliner'la yanyana noktalar yapın veya eğrilemesine kısa kısa çizgiler çizin. Bazen gözün üst kapağındaki kirpiklerin altına çizgi çizilmesi de hoş bir görünüm kazandırır. Bunun da yine ince ve düzgün olmasına dikkat edin.



Yaz geliyor yaz! Fazla kilolardan kurtulmanın ve daha fit vücuda sahip olabilmenin artık tam da zamanı geldi. Bu konuda çalışmalara başlamadıysanız mutlaka bugünü bir başlangıç olarak kabul edin ve pazartesiye ertelemeyin. Kilo vermek isteyenleri ve denediği onca yönteme rağmen bir türlü kilo veremeyenleri kısacası herkesi aşağıdaki pratik bilgileri takip etmeye davet ediyoruz!


Binbir zorluklar yaşayarak yaptığınız diyetlerinizden bir türlü geri dönüş alamıyor ve fazla kilolarınızdan kurtulamıyor musunuz? O halde bir de bizim pratik tavsiyelerimize bir göz atmalısınız Meleklerim! Sorun aslında diyetlerde değil, direkt olarak sizden başlıyor ve bu durum yine sizde bitiyor. Biraz dirayetli ve kararlı olduğunuz andan itibaren inanın fazlalıklarınızdan kolaylıkla kurtulabilecek ve daha rahat bir yaşam sürebileceksiniz. Geçen yıl yapmış olduğunuz diyet işinize yaramamış, bu yıl farklı bir diyet arayışı içerisindeyseniz, hemen araya girip sormak istiyoruz! Sorun yaptığınız diyette değil de, bilmediğiniz detaylarda veya sizde olabilir mi?

Rahat bir şekilde kilo vermek ve daha fit görünmek istiyorsanız aşağıdaki pratik bilgilere bir göz atmalısınız!

Hangi çeşit peynir tüketiyorsun?

Diyet listelerinin vazgeçilmezi kibrit kutusu büyüklüğündeki peynirlerdir. Ancak listenizde peynir çeşidi belirtilmemişse, kalorisi yüksek peynirlerden tüketiyor olmanız yüksek ihtimaldir. MeleklerMekani'nin önerisi ise, keçi peynirini tercih etmenizdir. Unutmayın inek peyniri, keçi peynirine % 40 oranla daha kalorilidir.

Yeşil ama hangi yeşil?

Diyet yaptığınız süre boyunca yeşil sebzelerden tüketmeniz gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak burada atlanmaması gereken detay, en çok hangi yeşil sebzeyi tercih ediyor olmanız. Tercihinizi ıspanaktan yana kullanırsanız, diyet sırasında muhtemel olarak kaybedeceğiniz gücü dengeleyecek ve halsiz, bitkin olmanıza izin vermeyecektir. Ya ıspanağın diğer faydaları? Bilmeyen var mı?

Zevk için değil, diyet için şarap

Her gün içeceğiniz bir bardak şarap şişmanlamanıza engel olacak. Özellikle mide ve karın bölgelerinden şikayet edenler günde 10 mekik çekmiş gibi olacak.

İyi yağlar – kötü yağlar

Yağlar, iyi yağlar -  kötü yağlar şeklinde ikiye ayrılır ve iyi yağlar kötü yağları yakar. Kolza tohumu yağı, ceviz, yumurta ve tavuk eti diyetinizi etkili hale getirecektir. Aynı zamanda bir taşla iki kuş vurarak kalp hastalığı riskinizi de düşüreceksiniz.

Doyurucu salata

Öğlen yemeklerinizde yediğiniz salatanın içinde siyah fasulye, biber, domates, soğan, mısır olmasını tercih edin. Ev yapımı zeytinyağı ve limonla desteklemeyi ihmal etmeyin. Doyurucu olan bu kombinasyonla açlık önleyici ilaçlardan uzak duracaksınız.
Akıllı lahana

Her öğlen tüketeceğiniz bir parça kırmızı lahana vücudunuzun yağ üretmesini engeller ve kilo kaybetmenize yardımcı olur.

Açlık hissinizi azaltmak için

Hayat felsefeniz “az ve sık yemek” ise, yüksek lif, düşük nişasta özelliklerine sahip ham fındık ve yulaf açlık hissinizin azalmasına yardım edecektir.

Zayıflamanın 15 pratik yolu

Metabolizmanızın şaşırtıcı hızı

►Yarım çay kaşığı tarçını bir kutu yoğurda karıştırın. Her gün yiyeceğiniz bir kase yoğurt, içerisindeki bir tutam tarçın yardımıyla, bir ay sonra metabolizmanızı hızlandırmış olacak. Şaşırtıcı değil mi?

►Ayrıca tencerenize ilave edeceğiniz kırmızı biber de metabolizmanızın hızlı çalışmasına yardımcı olacak. Aynı zamanda yemeklerinizde kullanacağınız toz kırmızı biber enerjinizi arttıracak. C vitaminine sahip domatesten, yaklaşık olarak 6 kat daha fazla enerji verecek. Diğer bir önerimiz ise yemeğinizin yanında mutlaka bir bardak su içmeniz.

Yeşil çay mucize yaratır

Normal kahvenin sekizde biri kadar kafein içeren yeşil çay, metabolizmayı hızlandırır ve yağların yakılmasına yardımcı olur. Özellikle içine biraz zencefil ve zeytin yaprakları koyup demlerseniz, mucizeler yaratabilir.

►Domates, sindirimi kolaylaştırır ve kabızlığı giderir. İdrar söktürücüdür. Böbrek taşlarının düşürülmesine yardımcı olur. Kanı temizler ve özellikle prostat kanserini önlemede çok etkilidir. Kalp rahatsızlıklarına karşı koruyucudur. Sabahları içeceğiniz bir bardak domates suyu diyetinize büyük ölçüde etki eder.

►Bir diğer bilgi de, narın vücudumuzun yağ depolama yeteneğini azalttığıyla ilgili.

►Bir başka bilgi de kuru fasulyenin obezite olma riskini %22 oranda düşürmesi.

►Peki sabahları haşlanmış yumurta yemeyi sever misiniz? Düşük kalorili yumurta, sizi tok tutacak ve diyetinize yardımcı olacaktır.

►Ayrıca yemekten 15 dakika önce yiyeceğiniz bir elma size 187 kalori daha az aldıracaktır.




Doğadan elde edilen ve herhangi bir yan etkide bulunmayan bitkisel yağlar, bedensel savunma mekanızmalarınızı uyararak ve hızlandırarak vücudunuzu daha sağlıklı bir hale getirebilirler. Dışarıya büyük paralar ödemek yerine tercih edebileceğiniz bu bitkisel yağlar ile her türlü cilt problemlerinizden kurtulabilirsiniz!

Vücudumuz için yaklaşık 46 çeşit yağ kullanılır. Bu yağlar, güneş ışınından etkilendikleri için koyu renkli şişelerde muhafaza edilirler. Güzellik tedavisinde uygulanan temel aromaterapik yağlar, yaşlanmayı geciktirirler. Siyah nokta ve aknelerin giderilmesini sağlarlar. Tonik ve derin temizleyicilerle birlikte yüze rutin olarak sürülebilirler. İşte, 17 çeşit yağın faydaları:

1. Avokado yağı: Özellikle kuru yıpranmış ve yaşlı ciltler için idealdir. Cildi nemlendirir ve canlandırır. Yaşlanma belirtilerini yavaşlatır. A, B, D, E vitaminlerini içerir. Çok hızlı emildiği için kuru ciltlerin nemlendirilmesine ve beslenmesine yardımcı olur. Egzama tedavisinde bitkisel destekleyici olarak kullanılabilir.

2. Ayçiçeği yağı: Cildi nemlendirme ve besleme özelliği vardır.

3. Badem (Tatlı) yağı: Tüm cilt tiplerinde cildin nemlendirilmesine, özellikle kuru, hassas ve tahriş olmuş ciltlerde cildin yenilenip beslenmesine yardımcı olur.

4. Biberiye yağı: Derinden temizlik sağlar, cildi mikroplardan arındırma özelliği vardır.

5. Buğday yağı: Zengin A, E ve D vitamini kaynaklarından biridir. Yüksek miktarda protein ve lesitin içerir. Kuru ve çatlak ciltler için etkilidir. Hücre yenileyici, yara, yanık problemlerinde, kırışıklıklarda etkili olarak kullanılır. Ciltteki, güneş ve doğum lekelerinin giderilmesinde etkilidir. İçerdiği zengin E vitamini sayesinde güçlü bir antioksidandır. Bu sayede serbest radikallerin zararlı etkilerine karşı koruma sağlar. Buğday yağı deriye çok hızlı bir şekilde nüfus eder ve cildi güneşin zararlı etkilerinden korumaya yardımcı olur. Hamilelikte meydana gelen çatlakların giderilmesinde de kullanılmaktadır.

6. Ceviz yağı: Kuru yıpranmış ve yaşlı ciltlerde tercih edilebilir. Göz çevresindeki kırışıklıklar için ve dudaklardaki çatlamalara karşı kullanılabilir. Ceviz yağı yüksek miktarda linoleik asit ve doymamış yağ asitleri içermektedir.

7. Çörekotu yağı: Cildi besleyici, kuru ciltleri dengeleyici özelliğe sahiptir.

8. Gül yağı: Tüm cilt tipleri için uygundur. Cilt temizliğinde kullanılır. Cildi ferahlatır. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır.

9. Havuç yağı: Tüm cilt tipi için uygundur. Özellikle yüz temizliği için idealdir. Beta-Carotene, A, B, C, D, E vitamini açısından zengindir.

10. Jojoba yağı: Göz makyajı da olmak üzere yüzdeki makyajı kolaylıkla ve nazikçe temizler. Kuru cildi nemlendirirken, yağlı ciltteki yağı dengeler. Cilde esneklik kazandırarak karın ve bacaktaki çatlakları önler. Güneşlenme sonrasında kullanılabilir. Ciltteki yanmayı ve dökülmeyi hafifletir. Cildi yumuşatır. Çizgileri ve kırışıklıkları azaltmak için kullanılır. Kuru ciltleri nemlendirir. Akneleri giderir.

11. Kayısı çekirdeği yağı: Cildi sıkılaştırarak ciltteki kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olur. Kayısı çekirdeği yağı, yüz temizliğinde kullanılır. Akneleri temizler, cilde canlılık verir. Yaşlanma ile ortaya çıkan kırışıkları giderir. Nemlendirici özelliğe sahiptir. Kayısı çekirdeği yağı tek başına kullanıldığında aknelerin kurutulmasında tedaviyi destekler. Kayısı yağı cilde sürüldükten sonra güneşe çıkılmamalıdır, ters etki yapabilir.

12. Lavanta yağı: Hassas veya yağlı ciltler için uygundur. Akne tedavisinde kullanılır.

13. Papatya yağı: Hassas ciltler için uygundur. Yumuşatıcı ve rahatlatıcıdır. Akne tedavisinde kullanılır. Kaşıntıya iyi gelir.

14. Limon kabuğu yağı: Sivilceleri giderir, cildi güzelleştirir, tonik olarak kullanılabilir. Mikrop kırıcı, sıkıştırıcı, sağlamlaştırıcı, gerdirici özelliği vardır ve cildi yağdan arındırır.

15. Portakal yağı: Selülite karşı kullanılabilir. Akneleri kurutur.

16. Susam yağı: İçerdiği yüksek oleik asit (omega-9) ve antioksidanlar nedeniyle, cildin yaşlanmasını engellemeye, kalıcı nem oluşturmaya yardımcı olur. Harici kullanımda, muhtelif cilt sorunlarını ve mantar enfeksiyonlarını engellemeye yardımcı olmaktadır. Kalsiyum ve vitamin eksikliği nedeniyle bozulmuş tırnakların onarılmasında oldukça faydalıdır.

17. Zeytinyağı: Cilde ve saçlara çok faydalıdır. Dövülmüş sarımsak ile karıştırılmış zeytinyağı, kuruyan, sertleşen derinin yumuşamasını sağlar. Saçlara canlılık verir. Dişlere yapılan masaj, dişlere sağlamlık ve beyazlık kazandırır. Birkaç damla limon-bal karışımı ile beraber kırışıklıkları önler. Kaya tuzu ile karıştırılır. Pürüzsüz bir cilt elde etmek için, bu karışımla kol ve bacaklar ovulur. Zeytinyağı limon ile karıştırılarak cilde sürülür, cildi korur. Güneşle birlikte böyle bir ten iyi bir renk alır. Ciltteki kuruluğu gidermek için bir elma ezilir. Zeytinyağı ile karıştırılarak on dakika yüzde tutulduktan sonra ılık suyla yıkanır.



Her doğan bebek vücudunun yüzde 75 oranında su ile hayata merhaba der. Su hayatımızın her döneminde en etkili ve bize gerekli olan tek ve yegane içeceğimizdir

Genellikle Türk halkı olarak içmemiz gereken su miktarına yeteri kadar önem vermiyor ve içmemiz gerektiği kadar su tüketmiyoruz.
Uzmanlar yetişkin bir bireyin günde en az 2, 5 litre su içmeleri gerektiğini özellikle vurguluyor. Çok fazla spor yapıyor ya da terleme durumları yaşıyor iseniz bu oranı daha fazla arttırmalı ve daha fazla u tüketimi için kendinizi zorlamalısınız.

Suyu görmedikçe canınız çekmiyor olabilir. bu sizi su içmekten uzaklaştırmasın. Olabildiğince suyunuzu yanınızda taşımaya özen gösterin. Suyunuzu her gördüğünüzde canınız çekebilir ve böylelikle günlük içmeniz gereken oranlara ulaşma imkânı yakalamış olabilirsiniz. Sizlerde hem kendiniz hem de aileniz için su tüketimine gereğinden fazla önem verin ve sık sık görülebilecek alanlara koyarak su tüketimini arttırır. Kararında içilen sular vücuttaki ödemi yok eder ve zayıflamanızda size yardımcı görevi görür.



Günümüzde nerede ise her 5 kişiden birinde burun estetiğini sıkça görmekteyiz. Peki, yaptıranların kaçta kaçı ortaya çıkan bu sonuçtan memnun kalıyorlar.

 Burun estetiği yapılırken en sık yapılan hatalardan biri ise, doktora götürülen ve bunu istiyorum diye anlatılan ünlü ya da farklı burun şekilleridir.



Şunu unutmayın ki, her doktor sizi daha fazla güzelleştirmek uğruna çalışır. Bu durumu uygularken olabildiğince yardımcı ve yapıcı olmalısınız. Sizin için en doğru burun elinizdeki resim değil, doktorunuz ile verdiğiniz karardır. Her kesin yüz ve burun hatları aynı değildir ve istenilen burun sizde alsa güzel durmayabilir.



Bu gibi kıstaslarınızda doktorunuz size ışık tutmuş olacaktır. İstediğiniz burunun size gidip diyemeyeceği ya da ortaya nasıl bir sonuç çıkacağı hakkında az çok bilgi verecektir. Sizler bu konuyu dikkate almaz ve isteğinizin yerine gelmesini dilerseniz muhtemelen ortaya çıkan sonuçtan da memnun kalmayacaksınız. Öncelikle size yakışan burnu doktorunuz ile tasarlanmalı ve bilgisayarlı sistemde tasarladıktan sonra kendinizi doktorunuzun güvenli ellerine bırakmalısınız.




İştahınızı kontrol altına alamıyor ve hafif bir açlık hissetseniz anda bile sağa sola saldırıp, önünüze ne geliyorsa midenize mi indiriyorsunuz? Artık bundan kurtulmanızın ve iştahınızı kontrol altına almanın zamanı geldi

İştahınızı kontrol altına alamıyor ve hafif bir açlık hissetseniz anda bile sağa sola saldırıp, önünüze ne geliyorsa mideye mi indiriyorsunuz? Artık bundan kurtulmanızın ve iştahınızı kontrol altına almanın zamanı geldi Meleklerim! Fazla kilo almayı tetikleyen en büyük etkenlerden bir tanesi de iştah sorunlarıdır. Önünüze ne geliyorsa yiyorsanız e kusura bakmayın fazla kilo riski ile karşı karşıya kalırsınız. Bu yüzden iştahınızı kontrol altında tutmalı ve mecbur kalmadıkça bir şeyler tüketmemelisiniz. Peki ama iştah nasıl kontrol edilebilir? Gelin beslenme ve diyet uzmanlarının iştah kontrolü anlamında sundukları özel tavsiyelerine birlikte bakalım ve iştahımızı hep birlikte kontrol altına alalım.

Şuursuzca yememenin 6 yolu

1- Açlık hissini kov

Hackensack Üniversitesi'nden Beslenme Uzmanı Susan Kraus öğün atlamanın midenin kazınmasını daha da yoğunlaştıracağını söylüyor. Öğünleri düzenli yemek kan şekerini sabit tutmaya yardıma olur. Bu öğünlerde beyaz ekmek, hamur işi ya da makama gibi işlenmiş karbonhidratlar yerine protein ve bir parça da sağlıklı yağlardan almalısın. Böylece tatmin olduğunu sen de hissedeceksin, öğün aralarında bir şeyler atıştırmak istediğinde akıllı seçimler yap. Yağsız yoğurt iyi bir seçim.

2- Tetikleyicileri belirle

Bir hafta boyunca yemeklerin kaydını tut. Ruh halini, seni neyin strese soktuğunu ve yemeden önce ne kadar aç hissettiğini ölç. Seni şekerlemelerle dolu gizli depona saldırmaya zorlayan etkenleri belirledikten sonra daha bilinçli tepkiler vermeye başlayabilirsin. Mesela minik bir paket çikolatanın yarısını yemek gibi...

3- Biraz bekle

Stresli bir durumun ardından ilk 20 dakika boyunca beyninin taleplerini anında yerine getirmek istersin. Bu serotonini dengeleyebilmek ve stres hormonlarını düşürebilmesi için gerekli olan asgari süre. Eğer 20 dakika kendini tutabilirsen, midenin kazınması muhtemelen geçip gitmiş olacak.

4- Bir şeyler iç

"Hypothalamus", beyninin ruh hali ve aynı zamanda iştah sinyallerini düzenleyen kontrol merkezi. Ayrıca bu merkez, açlık gibi susuzluğu da fark eden bölüm. Bir bardak su ya da sıcak çay içmeyi dene, kazınma geçecektir. Kafeinsiz çay olmasına özen göster; kafein stres kimyasallarının salgılanmasını tetikleyebilir.

5- Sakız çiğne

Ağzına şekersiz sakız at ve bol bol balon yap. Avustralya'daki bilim adamları sakız çiğneyen deneklerin tükürüğünde çiğnemeyenlere oranla yüzde 16 daha az stres hormonuna rastlamış.

6- İyi tarafından bak

Araştırmalar kahkaha atmanın stresi kestiğini gösteriyor. Kahkaha atarken endorfin salgılamaya ve kalori yakmaya başlarsın. Bir saat kadar gülmek, yarım saat boyunca ağırlık kaldırmayla eşdeğer miktarda kalori yakmanı sağlar.



Hiçbir kadın çenesinin hemen altında kocaman bir gıdı istemez. Fiziksel anlamda kötü bir görünüme sebebiyet verebilen ve özellikle kadın arkadaşlarımızın fazlasıyla canını sıkabilen gıdı, yılların getirdiği etkilerden dolayı oluşabilen bir fiziksel unsurdur.
 
Hiçbir kadın çenesinin hemen altında kocaman bir gıdı istemez. Fiziksel anlamda kötü bir görünüme sebebiyet verebilen ve özellikle kadın arkadaşlarımızın fazlasıyla canını sıkabilen gıdı, yılların getirdiği etkilerden dolayı oluşabilen bir fiziksel unsurdur. Çenemizin altında kocaman bir gıdıya sahip olmak pek de zevkli birşey değil ama gıdıyı saklamak ya da küçük göstermek için çeşitli yol,ve makyaj hileleri olduğunu biliyor muydunuz? İşte size bunlardan birkaçı. Bu özel hileler ile gıdılarınızı kolaylıkla saklayabilir ve daha özel bir güzelliğe sahip olabilirsiniz Meleklerim!

1. Göz ve elmacık kemiklerinizi ön plana çıkartarak gıdının daha az dikkat çekmesini sağlamak bu hilelerin başında geliyor. Teninize uygun renkleri göz ve yanaklarınızda denemekten çekinmeyin. Parlak ve cesur tonlar gıdınızı ortadan kaldıracaktır.

2. Çene kemiğinizin geniş gorünmesi çene bölgenizin ince ve zarif gözükmesine neden olur. Çene bölgenize uygulayacağınız bronzlaştırıcı ya da hafif bir pudra bu bölgede harikalar yaratacaktır.

3. Dudaklarınıza süreceğiniz cesur bir ton ya da parlatıcı bütün dikkatleri buraya çekecek ve rahatsız olduğunuz gıdınız artık gözükmeyecektir.

4. Dekolte bölgenizin ortaya çıkması, bütün dikkatleri boyun, omuz veya karın bölgenizde toplayarak sizi gıdı derdinden kurtaracaktir. Bu bölgeye uygulayacağınız hafif bir ışıltıyla gözler gıdınıza değil dekolte bölgenize kayacaktır emin olun.

5. Teninizin bir iki ton koyusu allık ya da bronzlaştırıcıyi bir allık fırçası yardımıyla yukarı doğru hareketlerle uyguladığınızda gıdınızın ortadan kalktığını göreceksiniz. Daha önce de belirttiğimiz gibi renklerle cesurca oynamaktan korkmayın.

6. Boyun bölgesinde bronzlaştırıcı kullanmak da gıdının kaybolmasında yardımcı tekniklerden biri. Mat bronzlaştırıcılar gıdıya dikkat çekmek yerine boyun bölgesini ortaya çıkarırlar.

7. Saçlarınızı toplayarak boyun bolgenizi çıplak bırakmanız da gıdı bölgenizdeki dikkatleri azaltacaktır. Arkada toplanmış küçük bir topuz ya da at kuyruğu stilinizi ortaya çıkarırken sizi çift çeneli olmaktan kurtaracaktir.

Biraz bronzlaştırıcı ve makyaj hileleri ile boyun bölgenizi ortaya çıkaran kıyafetler sayesinde görmekten ve görülmesinden hiç hoşlanmadığınız gıdınız artık gözünüze bile çarpmayacak emin olabilirsiniz.



Gülben Ergen'in her daim genç ve güzel kalabilmesini sağlayan sırrı acaba ne? Bunu öğrenmek için sabırsızlandığınızı biliyorum Meleklerim. O halde gelin her daim genç ve güzel bir görünüme sahip olan ve yoğun temposuna rağmen ayakta durabilen Gülben Ergen'in özel sırlarına birlikte bakalım.
 
Doğallıktan hiçbir zaman uzak durmadığını belirten Gülben Ergen, özellikle bitkilerden vazgeçemiyor. Sabahları uyandığında mutlaka ballı süt içtiğini ve bu sayede ekstra enerji kazandığını belirten Ergen, sürekli olarak nasıl dinç ve güzel kaldığını bizleri çin anlatıyor.

Sürekli sebze tüketiyor

Üç çocuk annesi şarkıcı Gülben Ergen, normalde ya portakal ya greyfurt ya da havuç suyu tercih ettiğini kaydederek sağlıklı olmak için yaptıklarını şöyle anlattı:

"Sürekli sebze yiyorum ve mutlaka ıhlamur çayı ve nane çayı gibi bitki çayları tüketiyorum. Nane, maydanozu kaynatıp demliyorum. Vejetaryen olmasam da çok az miktarda et tüketiyorum."
Marka kozmetikler yerine doğal ürünler

Ergen, marka kozmetikler yerine daha doğal ürünleri tercih ettiğini kaydetti:

"Beslenirken de hayvansal gıdalar yerine toprağın bize verdiği sebze ve meyveleri kullanıyorum. Vücudum için bitkisel yağlardan kendime özel karışımlar yapıyorum.

Kayısı, badem, portakal ve nane yağını karıştırıp vücudum için kullanıyorum. Yüzüme ise haftada bir peeling ve nem maskesi yapıyorum."

Doğal peeling ve cilt maskeleri

Gülben Ergen cildi için peeling ve maskelerini uyguladığını, saçlarına ise kekik yağı, ceviz yağı, bepanten (ampul) susam yağı ve badem yağını karıştırarak bakım yaptığını söyledi.



Siz de 'fazla kilolarım artık tak etti canıma' diyorsanız aşağıdaki özel tüyolara bir göz atmalısınız. Daha önce hiç duymadığınıza emin olduğum bu harika fikirler sayesinde fazla kilolarınızı sorun olmaktan çıkartabilecek ve daha fit bir vücut yapısına sahip olabileceksiniz! Bunun garantisi var mı demeyin ve aşağıdaki özel fikirlere bir göz atın!

Kilo vermenin yolu bu özel makaleden geçiyor! Niye mi bu kadar iddialıyız? Çünklü en favori diyetisyenlerin, beslenme uzmanlarının, şeflerin ve dünya çapındaki yazarların sağlıklı, az kalorili, güzel ve lezzetli besinlerle beslenme konusundaki kendi kişisel fikirlerini sizler için derledik. Bu harika fikirler sayesinde sizlerde fazlalıklarınızdan rahat bir şekilde kurtulabilecek ve bu sayede daha fit bir vücut yapısına kavuşabileceisiniz. İşte zayıf, güçlü ve sağlıklı kalmanızı sağlayacak beslenme hakkında uzmanlardan aldığımız kısa ve öz bilgiler...

İştahı azaltmak için tatlı ye!

Çok sayıda bilim adamı sindirim sistemi üzerinde yoğun araştırmalar yapmıştır. Alınan sonuçlarda ise yemekten önce alınan tatlının iştahı kestiği ve sindirim sistemi daha hızlı çalışması sonuçu alınmıştır.

Bu yüzden dünyaca ünlü uzmanlar yemekten önce tatlı yenmesini öneriyor. Sevdiğiniz meyvelerden hazırlacağınız tatlılarla yemeğe başlayın!

Ekşili!

‘TheComfort’ Table’ kitabının yazarı Katie Lee, "Limon benim gizli silahım. Sıkıp suyunu çıkarabilir ya da ekstra zeytinyağı, tereyağı veya tuz kullanmak yerine sebzelere çeşni olarak ilave edebilirsin.

Ispanağı bir çay kaşığı zeytinyağı ile soteleyip, tatlandırmak için üzerine bir miktar limon dökebilirsin. Her şekilde çok az kalorili olur” diyor.

İçmeden önce mutlaka düşünün!

Zinczenko, "Ortalama bir insan sadece içeceklerden günde 400 kalori alıyor. Ayrıca bunun yanında on kaşık şeker de tüketmiş oluyor" diyor. Eğer meyve suları ve soda yerine, şekersiz çay ve su içersen yılda 20 kilo verebilirsin.

Atıştırmalıkları yanında taşı

Eğer yanında sağlıklı ve porsiyon kontrolü olan bir şeyler bulundurursan, 500 kalorilik bir tatlı yemeden günü geçirebilirsin. Cora, "Ben her zaman yanımda yağsız peynir, çiğ badem, bir paket yulaf veya bir parça meyve bulundururum" diyor.

Yumurtayı dene!

Lee, "Ben her zaman iki düzine yumurta alır, bir düzinesini haşlayıp atıştırmalık olarak saklarım" diyor. Pittsburg Üniversitesi Sports Medicine Merkezi'nden Spor Beslenmesi Bölüm Direktörü Leslie Bonci de şunları ekliyor: "Yumurtada sadece 70 kalori vardır ve bunun yanı sıra protein, D vitamini, demir ve bazen Omega-3 bulunur."

Baharat rafını doldur!

Farklı baharat karışımlarını salata ya da ana yemeklerinizde özgürce tercih edebilirsiniz. Antioksidan açısından zengin olan baharatlar metabolizmanızın ve sindirim sisteminizin daha hzılı çalışmasına neden olacak.

Glassman, “Tarçın kan şekerini düzenlemeye, zerdeçal Alzheimer'ı önlemeye, kekik kanser önleyici maddeler üretilmesine yardımcı olur" diyor. O yüzden lattenin üzerine tarçın, sebzenin üzerine köri tozu, salata ve makarna sosuna da bolca baharat ilâve et.

Tam doymadan masayı terk et!

Krieger, "Miden şişmeden ve hâlâ biraz açken yemek yemeyi bırak. Fakat kendini bir şeyden mahrum bırakıyormuş hissiyle değil, çok da aç olmamalısın. Bunu bire on oran gibi düşünebilirsin. Eğer on demek yılbaşı yemeğiyse, sekize kadar ye ama altıda durmaya çabala. Kendini hem daha iyi hissedeceksin, hem de daha güzel görüneceksin" diyor.



Son aylarda çok favori olan ve birçok genç kızlarda görmeye alışkın olduğumuz saçların arasındaki farklı renklendirmenin kaynağı saç tebeşirleri genellikle paket olarak satılıyor ve içinde birçok rengi barındırıyor.

  Sizlerde eğer şuan ki saç renginizden sıkıldıysanız ve farklılık arıyor iseniz mutlaka saç tebeşiri alarak evde kendiniz kolayca uygulama yapabilirsiniz. Kullanımı da çok basit olan bu ürün için hafif nemlendirmeniz ve kalem gibi boyamanız yeterli.



En çok yakıştığı saç renkleri arasında olan sarı ve kumral renkler bir adım daha ön plana çıkacak v kendini belli edecektir. Koyu saç sahibi iseniz üzülmeyin. Sizlerde daha canlı renklerini uygulayarak görünür olmasını sağlayabilirsiniz.

Artık dertsiz ve tasasız bir şekilde saçlarınızı renklendirecek ve istediğiniz an yıkayarak eski haline dönmesini sağlayabilişiniz. En çok tercih edilen renkler arasında ise, kırmızı, mavi, parlement mavisi ve yeşil gibi canlı renkler yer alıyor. Gündelik ya da özel alanlarınızda kullanmak için hemen satın alın ve sizde bu sene saç tebeşirleri ile canlanmayı başarın.



Son aylarda çok fazla öne çıkan ve özellikle kıvırcık ya da dalgalı saçlar için uygulana brezilya fönü fiyatları birçok yerde farklı ücretlere yapılmaktadır

 Sizler için araştırdığımız en düşük brezilya fönü fiyatı ise 150 liradan başlıyor. Miktar olarak biraz fazla duran bu uygulama bazı çok özel kliniklerde 500 liraya kadar çıkabiliyor.



Bu kadar para verdiğinizde bir ömür boyu kalıcı olduğunu düşünmeniz normal. Ama bu uygulama maalesef kişiden kişiye değişmekle beraber ortalama 6 ay kadar saçlarda duruyor ve yeni çıkan saçlar kendi formatında uzamaya devam ediyor.



Brezilya fönü fiyatları araştırması yaparken kullanılan malzemelere de dikkat etmenizi öneririz. Kullanılacak malzeme hem saçınızın daha iyi olmasına hem de daha dayanıklı olmasın da etken rol oynayacaktır. Ağırlıklı olarak kıvırcık bir saçınız var ve artık bu durumdan sıkıldı iseniz, sizlerde brezilya fönü ile dümdüz saçlara sahip olabilirsiniz. Bakımında çok kolay olduğu bu saçı, yine kuaförlerden alacağınız özel bakım şampuanları ile yıkayabilirsiniz.



Saç bakımında çok sık kullanılan Argan yapını sizlerde aktarlardan alarak saçlarınızda uygulama yapabilirsiniz

 Birçok ünlü şampuan markasının içeriğine baktığınızda çok sık göreceğiniz Argan yağının mucizesi çok fazla gibi görünüyor.



Saçları fazlası ile besleyen ve gürleşmesini sağlayan bu yağ ile özellikle zayıf ve cansız saçlar istenilen görüntüye kavuşacak. Evde yapmış olduğunuz birçok saç maskesinden dahi etkili olan bu bitkisel ürünü birçok aktar ya da internet satış noktalarından bulabilirsiniz.



Genel olarak Argan yağı ek başına kullanılması önerilmiyor. Sizler evde yaptığınız saç bakım maskelerinizin içine bir miktar katarak uygulama yapabilirsiniz. Eğer saçlarınız haddinden fazla yağlı ise bu karışımları daha makul miktarlarda tutarak kullanabilirsiniz.



Saçlarınız için geliştirilen birçok kimyasal formülden uzaklaşıp evinizde bakım yapmanız hem maddi olarak sizi rahatlatacak, hem de çok daha organik bir saça sahip olacaksınız. En güzel ve doğal saç sizin olsun istiyorsanız bakımlarınızı ihmal etmeden yapmalı ve özellikle yüksek ısıtıcılı ürünlerden uzak durmalısınız. Saçlarınızı sık sık taramanızda etkili olacak ve daha güzel görünmelerini sağlayacaktır.




Tarih boyunca en çok satılan ürünler genellikle kadınlara özel tasarlanan ve onları güzelleştirmek adına yapılan ürün gruplarıdır




 . Her kadın güzel olmak ister. Peki, bu güzelliği kazanırken daha kötü bir duruma düşebileceğinizi biliyor muydunuz?



Makyaj ürünleri tehlike son aylarda çok fazla ortaya çıktığını görüyoruz. Piyasanın gelişmesi ile birlikte piyasaya sürülen sahte ama orijinal görüntüsü altında satılan makyaj malzemeleri birçok kadının canını fena yakacak gibi duruyor.



Özellikle içeriğinin ne olduğu bile belli olmayan ve yüzde kaldığı her an cildi kurutup mahveden bu ürünleri ayırt etmek için neler yapmanız gerekir diye sizle için araştırdık.



·         Öncelikle makyaj malzemelerinizi her yerden almamaya özen gösterin. Sürekli almış olduğunuz parfümeriler sizin için ideal olacaktır.



·         Ürününüzü alırken üzerinden yer alan bandrol etiketlerinin olmasına ve yırtık olmamasına dikkat ediniz.



·         Orijinal diye satılan ama normal ücretinin yarısı hatta daha düşüğüne bile satılan ürünlerden uzak durun. Piyasadaki markaların çok anormale fiyatlara satılması asla görünür bir durum değildir.



·         Her zaman cildinizde hissettiğiniz etkiyi göremedi iseniz, firmaya göndererek bu ürünün incelenmesini sağlayabilirsiniz.





Günde 6 öğün yemek yiyerek zayıflamak ister misiniz Meleklerim? Nasıl yani demeden aşağıdaki özel bilgilere bir göz atın! Aç kalmaya dayanamıyorum diyenler bu özel bilgiler ışığında rahatlıkla fazla kilolarından kurtulabilecekler.

Vücudunuz yediğiniz yiyecekleri sindirebilmek adına ekstra enerji harcar. Bu yüzden günde altı öğün beslenmek, vücudunuzun altı kere üst üste sindirim yapacağı ve ekstra olarak enerji harcayacağı anlamına gelir. Bu durum harcadığımız enerjiyi artırır ve metabolizmamızı hızlandırır. Şimdi gelin isterseniz altı öğün yemenin artılarını ve eksilerini Beslenme ve Diyet Uzmanı Nil Şahin Gürhan'ın anlattıklarından hep birlikte öğrenelim!

Kan şekeri (glikoz), kanda enerji sağlayan en önemli maddedir. Altı öğün beslendiğimizde iki-üç saatte bir enerji aldığınız için kan şekerinin düşmesi engellenmiş olur. Vücudumuzun enerjisiz kalıp metabolizmamızın yavaşlaması, söz konusu olmaz.

Midemizin büyüklüğü dolululuğuna bağlıdır. Altı kere az az sık sık yemek midemizi aşırı doldurup, aşırı büyümesini engeller.

Mide asidi kesintisiz olarak ve az az üretilir, mideye sürekli akar. Yediğimiz yiyeceğin yapısına ve miktarına bağlı olarak mideden boşalım bir-iki saat ile sekiz saate kadar sürebilir. Altı öğün az az sık sık yediğimizde mide boş kalmadığı için mide asidi midenin mukus yapısını bozmaz.

Yağların sindiriminde gerekli olan safra sıvısı karaciğer tarafından sürekli üretilir. Safra kesesinde yoğunlaştırılarak biriktirilir. Safra kesesi yiyeceğe bağlı olarak kasılır, böylece safra ince bağırsağın baş kısmına (duedonuma) akar.

Altı öğün az az sık sık yediğimizde safra kesesi normal ve sağlıklı çalıştığı için safra kesesi rahatsızlıkları riski azalır. Aşırı gaz, şişkinlik problemleri görülme sıklığı azalır.

Uzun açlık dönemlerinde metabolizmamız yavaşlar, iştahımız kabarır, kilo almak kolay olur.

Vücudumuzda bir enerji havuzu vardır. Bu havuz sürekli enerji ister. Sağlıklı ve yeterli beslenme programında bu havuza yeterli miktarda ve sürekli enerji sağlamış oluruz. Açlık durumunda enerji havuzuna enerji kasların glikojen deposundan sağlanır, açlık süresi uzadığında yağ yakılarak enerji sağlanır. Uzun açlıktan sonra yemek yediğimizde aldığımız ilk enerjiler boşalan yağ hücrelerini doldurmak için kullanılır.

Uzun açlık hallerinde metabolizmamızda yağ yıkımı, yemek yediğimizde yağ depolanması kısır döngüsü oluşur. Vücut kendini rölantiye alır ve böylece az yediğimiz halde kilo veremeyiz. Vücudumuz aynı kiloda kilitlenir fazla yemek yediğimizde kilo alımı oluşur.

Sağlıklı vücut sağlıklı kilo verme mantığında benzetmelerinin yerinde olacağını düşündüğüm; iki canlı mantık içice

Metabolizma köprüsünde bayrak yarışı

Metabolizmamızın büyük bir köprü olduğunu düşünelim. Köprünün altı tane ayağı olsun. Köprünün ayaklarını öğünler oluştursun. Öğünlerdeki besin öğeleri (karbonhidrat-yağ-protein-su-vitamin-mineraller) de köprünün ayaklarını oluşturan malzemeler (demir- çimento-kum –su...) olsun. Köprünün ayakları arasındaki mesafelerde öğünler arasındaki geçen süre.

Metabolizma köprüsünün sağlam olması için

- Köprünün direkleri sağlam olmalıàöğünlerdeki besin elementleri sağlıklı ve yeterli ölçüde olmalı.

- Direkler arasındaki uzaklık çok büyük olursa köprü göçer. Birbirini takip eden öğün araları dört saati geçmemeli. Uzun süre bir şey yemeden kalmak metabolizma köprüsünü göçürür.

Bayrak yarışı: Birbirini takip eden öğün araları dört saati geçmemeli, dört saati geçerse bayrak yere düşer, kan şekeri düşer metabolizmamız yavaşlamaya kilo verme hızımız düşmeye başlar.

Sonuç: Bayrağı yere düşürmeden; metabolizma köprüsünü yıkmadan altı öğün beslenerek sağlıklı yaşama devam.



Güzel bir cilt ve daima sağlıklı ve ışıldayan bir saç yapısı elde edebilmek için büyük paralar harcamanıza gerek yok Meleklerim! Tüm bunları evde kendi el emeğiniz ile hazırlayacağınız özel karışımlar ile rahatlıkla elde edebilir, cilt ve saç yapınızın güzelliği ile fark yaratabilirsiniz!

Güzelliğine düşkün olan kadınlar her daim saçına ve güzelliğine özen gösterir ve farklı öneriler ile bu amaçlarına ulaşmak isterler. Aslında genç, güzel ve bakımlı görünmek sandığınız kadar zor değil. Daha parlak saçlara, pürüzsüz bir cilde ve bakımlı bir vücuda sahip olmak için bu 6'lıyı yapmanız yeterli!

Kuru saçlar için muz maskesi!

Bir muzu iyice ezin. Bir çay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınızın diplerinden başlayarak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın.

Canlı bir cilt için salatalık!

Salatalık ile cildinizi canlandırmaya ne dersiniz? A, B ve C vitaminleri ile fosfor, potasyum, demir, magnezyum ve gençlik iksiri olarak tanımlanan selenyum deposu salatalık, her türlü cilt sorununa iyi geliyor.

Susuzluğu giderici özelliği ile cildin nem oranını dengeliyor. Canlandırıcı ve yumuşatıcı etkisi nedeniyle kozmetik ürünlerinin vazgeçilmez besinlerinden biri. Cildiniz için her gün bir salatalık yiyin. Ayrıca salatalığın kabuğunu biraz kalın soyup yüzünüze sürün, cildinizde ani canlanma ve yumuşama etkisini hissedeceksiniz.

Cilt onarımı için uyku!

Cildimiz kendini onararak yenilenmek ve beslenmek için organizmanın derin uyku halini, yani geceyi bekler. Cilt, gece yarısından sonra hormonlar tarafından daha iyi sulanır; kılcal kan dolaşımı da aynı şekilde bu dönemde canlanır.

Cildin uygulanan ürünlerden en yoğun olarak yararlandığı saatler ise sabahın dördüdür. Gecenin cildimize sunduğu en büyük hizmet sakinleşmektir. Yani gün boyunca kendisini güneşe, rüzgara karşı savunurken, yaptığı strese bağlı ya da mimiklerle ilgili kırışmaların asıl nedeni olan adale kasılmaları gece boyunca sakinleştiğinde ortadan kalkar ve cilt rahatlar.

Kırışıklıklara karşı meyve!

Bilim adamları, güneş ışınlarından meydana gelen cilt kırışıklıklarının yiyeceklerle de ilgisi olduğunu açıkladı. Araştırmacılar; sebze, baklagiller, zeytinyağı ve bazı meyvelerin, güneş ışınlarının olumsuz etkisine karşı cildi koruduğunu belirtiyor. Cildi güneş ışınlarının etkisinden koruyan diğer anti-kanserojen besinler ise balık, erik, elma ve çay. Öte yandan ciltte kırışıklıkların, et, sütlü besinler, şeker, tereyağı ve margarin tüketenlerde daha fazla meydana geldiği gözlendi.

Doğal dudak parlatıcısı, bal!

Bal, içeriğindeki vitamin mineral, antioksidan ve aminoasitlerle değerli bir besin maddesi olmasının yanı sıra, tedavi edici özelliklere sahip.

İşte çatlayan dudaklar için tedavi edici bir dudak parlatıcısı: Bir fincan tatlı badem yağını ve yarım fincan balmumunu, mikrodalga fırında balmumu eriyene kadar tutun. iki kaşık balı ilave edip karıştırın. Soğumaya bırakın. Karışımı kapaklı minik kaplara döküp kullanın.




Kadınlar bir ömür boyu bakımlı olmak için ellerinden geleni yapmışlardır. Eski yıllardan beri süregelen cilt temizlikleri en çok güven duyulan ve faydası olduğuna inanılan gül suyu ile yapılırdı.

 Gül suyunun ise faydalarını saymak bitiremeyiz.

Özellikle geceleri yatmadan önce yüzünüzü gül suyu ile yıkamanızı öneririz. Gül suyu ile yıkama dediysek, olabildiğince doğal ve katkısız olanını almalısınız. Her ne kadar her şeye giren kimyasal ürünler gül suyuna giriş olsa da siz yine de güvenilir markaları tercih etmeye çalışın.

Ortalama 5 lira gibi uygun fiyatlara satılan bu gül suyu çok iyi bir tonik aracı olarak hizmet verir ve özellikle sivilceli suratlarda çok etkili olur. Sizlerde özellikle ağır makyaj yapıyor iseniz akşamları bir kez gül suyu ile yıkayın ve etkisini çok kısa zamanda görün. Yumuşacık bir yüz ve bakımlı bir cilt arıyorsanız doğru adrestesiniz. En kısa zamanda bir kutu alın ve doğal mucizeleri kullanmalara başlayın. Her gün yatmadan önce ve fırsat bulursanız sabah ilk kalktığınızda uygulayabilirsiniz.




Halk arasında fazla kilolardan kurtulma gibi görünse de aslında liposakşının kullanım işlevi bambaşkadır

 Bu uygulama sadece birkaç kilo fazlası olanlar için uygun olup, özelliklede eriyip gitmeye direnen fazla kilolar için uygulanır.



Örnek verecek olursak, yapmış olduğunuz tüm diyetlerinize rağmen yine de öbek kısmınızda fazlalıklarınız mı var? İşte bu uyulama tam da buna göre. İnatçı olan bu yağları küçük bir operasyon ile alınır ve artık daha düzgün bir görüntü elde edilir.



Tabi ki bu lipoşakşın uygulaması yapılırken dikkat edilmesi gerekilen bazı noktalar var. Bu uygulamayı yapa doktorunuzu iyi seçmelisiniz. İşinde profesyonel olmayan bir uzman yağ alımı yaparken vücut fazla deformasyona sokabilir. Bu sebeple hem fazlalıkları almalı hem de çökük olan kısımları doldurmalıdır.



Operasyon öncesi doktorunuzun yapmış olduğu uygulamaları inceleyebilir ve öncesi ile sonrası resimleri görebilirsiniz. Az çok fikir verecek olan bu resimler ile yaptırıp yaptırmama kararı alabilirsiniz. Her an güzel olmak herkesin istediği bir durum ise de, yanlış tedavi ile daha kötü bir görüntüye kavuşmayın.


Saçlarınızı boyatmak için hâlâ kuaföre gidiyor ve bu işlem için bir de yüksek bedeller mi ödüyorsunuz? Gelin buna bir son verelim ve kendi saçlarımızı kendiniz boyayalım Meleklerim!

Saçlarınızı boyatmak için hâlâ kuaföre gidiyor ve bu işlem için bir de yüksek bedeller mi ödüyorsunuz? Gelin buna bir son verelim ve kendi saçlarımızı kendiniz boyayalım Meleklerim! Kuaföre gitmekten bıktıysanız ya da yaratıcılığınızı kullanmak istiyorsanız, saçınızı kendiniz boyamaya ne dersiniz? Siz de markette dolaşırken saç boyası reyonunda takılıp bir türlü karar veremeyenlerdenseniz, işte size mükemmel sonuçlar elde etmenin püf noktaları!

1-Seçiminizi iyi yapın

Daha önce hiç kalıcı boya denemediyseniz önce geçici bir boya seçmeniz iyi olacaktır. Böylece beğenmediğiniz bir sonuç aldığınızda geri dönmeniz kolaylaşır. Teninize uyacak ve doğal saç renginizden iki ya da üç ton koyu olacak bir renk seçin. Beyazlık ya da grilikleri de dikkate alırsanız, birkaç ton koyuluk iyi bir kapatma görevi görecektir.

Aksi takdirde bu bölgelerde ilginç turunculuklarınız olabilir. Doğal boyayla boyanmış bir saça kimyasal boya uygulandığında, kutuda belirtilen süreden daha uzun bir uygulama süresine ihtiyaç vardır. Kimyasal bazlı boyanın kuvvetlenen saça nüfuz etmesi ve bunu aşması daha uzun sürer. Beklenen neticeyi almak bazen birkaç denemeyle mümkün olur.

2- Saçlarınızın durumunu değerlendirin

Saçınızı boyamadan önce, ne halde olduklarını kontrol edin. Saçınız ne kadar sağlıklı olursa, alacağınız sonuç da o kadar iyi olacaktır. Bu nedenle boyama işlemini gerçekleştirmeden önceki hafta, saçınıza birkaç kez bakım yapın. İçinde, saçları güçlendiren B vitamini, pantenol, E vitamini, avokado veya Hindistan cevizi yağı gibi nemlendirici maddeler bulunduran ürünleri deneyin.

Eğer saçlarınız çok kuru ve yıpranmışsa ve kırıklar varsa, o zaman saçı boyamak pek iyi bir fikir olmayabilir. Saçlarınızı biraz kestirip, bir süre bakım uygulamak ve boyayı sonraya bırakmak daha iyi olacaktır. Saçlarınızı boyadıktan sonra da ayda iki kez bakım yapmaya devam edin.

3- Doğru rengi seçin

Başarının anahtarı doğru rengi seçmektir. Parlak gün ışığında doğal saç renginize iyice bakın. Daha sonra gözlerinize ve cilt renginize uyan, bunları tamamlayan bir renk seçin. Örneğin; eğer cildiniz sarımsı veya buğday tonlarındaysa o zaman kırmızı, kestane rengi, bakır veya kızıl - kahve tonlarını tercih edebilirsiniz. Cildiniz beyaz veya kırmızıysa, o zaman küllü renkleri ve bej tonlarını deneyin.

4- Bir yöntem belirleyin

Profesyoneller, yarı kalıcı veya yıkanınca çıkan boyalarla başlamayı öneriyor. Bunlar daha hafif ürünlerdir ve genelde 28 yıkamaya kadar dayanırlar. Kalıcı boya istiyorsanız, damlamayan formülleri tercih edebilirsiniz. Ayrıca kurumuş olan uçlar için, boya öncesi bakım paketi olanları tercih edebilirsiniz. Boyamaya başlamadan önce, kutu üzerindeki talimatları mutlaka okuyun. Böylece uygulamanız daha kolay olur ve alerji olasılığını da düşürebilirsiniz.

5- Rengi korumak için

Saçınızı boyayıp şekil verdikten sonra, elde ettiğiniz rengi korumak isteyeceksiniz. Saç renginizi uzun süre muhafaza etmek için güneş ve klordan uzak durun, saç kurutma makinesi, fön ve maşa gibi sıcaklığı çok yayan aletleri fazla kullanmaktan kaçının. Bunlar hem rengin atmasına hem de saçın yıpranmasına neden olurlar. Saçınızı parlak ve nemli tutmak için, özellikle boyalı saçlar için üretilmiş şampuan, saç kremi ve bakım ürünlerini uygulayın. Bunlara dikkat:

• Başlamadan önce mutlaka kullanım kılavuzunu iyice okuyun.
• Boyamaya başlamadan önce bütün gereçlerin tam olduğundan emin olun.
• Eski bir gömlek giyin ve eski bir havlu kullanın.
• Saçınızın etrafındaki cildin lekelenmemesi için biraz vazelin sürün, ancak saça bulaştırmamaya dikkat edin.
• Boya sürerken mutlaka eldiven kullanın.
• Saçları bölerken ve boyayı dağıtırken geniş ağızlı bir tarak kullanın.
• Cilde bulaşan boyayı ıslak mendil, şampuanlı veya cilt temizleyicili pamuk ile silin.
• Rengin tutması için saati ayarlayın.

Bunlardan kaçının:

• Saçınız açık kahverengiden daha koyuysa renk açıcı ya da sarartıcı maddeler kullanmayın. Aksi takdirde saçınız turuncu olur.
• Cereyan yapan bir yerde ya da ateş yakınında oturmayın. Bu uygulama sürecini ve sonucu etkileyebilir.
• Bekleme sırasında telefonla konuşmayın, aksi takdirde zamanın nasıl geçtiğini farketmeyebilirsiniz.Saç boyalarının özellikleri

• Doğal boyalar (bitkisel boyalar) saç telinin içine nüfuz etmez ve beyaz saçı tam olarak kapatamaz. Ancak saça bir ışıltı ve dolgunluk kazandırır. Dolayısıyla saça bakım yapmaları nedeniyle avantajlıdır. Eğer saçınızı boyamak değil de sadece kuvvetlendirmek istiyorsanız, nötr kına uygulayabilirsiniz.

• Doğal boyaların özelliği; sentez ile elde edilmiş boyalarınkine oranla çok daha ufak olan molekülleridir. Bu özellik onların saç telinin tümüne ve özellikle saç telini oluşturan kabuğa nüfuz etmelerini sağlar. Böylece direkt boyaların yaptığı gibi saç renginin geneliyle bütünleşirler.

• Doğal boyalar şampuanlamayla yok olur. Düzenli olarak kullanılırsa yoğunlukları artar. Çünkü saçta halen var olan boyanın üzerine tutunurlar. Böylece doğal boyalar, saçın genel bütünlüğünü bozmadan saç renginin sabit tutulabilmesi açısından yararlıdır.

• Kimyasal boyalara oranla daha uzun bir bekleme süresiyle uygulanmalıdırlar. Bu süre genellikle bir saat olmasına rağmen, her şey saçınızın doğal rengi ve kalitesine bağlı olarak dikkatle uygulanmalıdır. Örneğin açık renk saçta 'havuç turuncusu' gibi bir sonuç istemiyorsanız, uygulama süresi kısa tutulmalıdır.



Bu yaza daha sağlıklı ve güzel saçlar ile giriş yapmak istiyorsanız mutlaka aşağıdaki özel tavsiyelere bir göz atmalısınız Meleklerim! Ertuğrul Erbay sayesinde daha güzel bir saç yapısına sahip olabilecek ve bu şekilde rahatlıkla fark yaratabileceksiniz!

Bu yaza daha sağlıklı ve daha güzel saçlar ile giriş yapmak istiyorsanız mutlaka aşağıdaki özel tavsiyelere bir göz atmalısınız Meleklerim! Saçlarını yaz aylarına hazırlamak isteyenleri Ertuğrul Erbay'ın müthiş önerilerini takip etmeye ve uygulamaya davet ediyoruz. Eğer siz de bu önerileri yakından takip eder ve her etkeni eksiksiz bir şekilde yerine getirirseniz emin olun daha güzel ve sağlıklı saç yapılarına sahip olabilir ve saçlarınız ile bu yaza damganızı vurabilirsiniz.

Güneş ve deniz sezonu açılırken kadınları da tepeden tırnağa güzelleşme telaşı sarıyor. Ertuğrul Erbay Kuaför, kadınlara yaza girerken saçlarında yapacakları değişikliklerin tüyolarını verirken, aynı zamanda hayallerini gerçekleştirmek için Yeşilköy’deki sımsıcak salonuna bekliyor.Erbay’a göre yaz ayları değişim ve yeni kararları da beraberinde getiriyor.

Giysilerle birlikte saçlardaki koyu renkler de yerini sıcak renklere bırakıyor… Birçok ünlü isme saç desitanörlüğü yapan, yurt dışı ve yurt içinde konusu ile ilgili dünya çapındaki uzmanlardan eğitimler alan Kuaför Ertuğrul Erbay, böylesine geçişlerin en usta uygulayıcılarından. Halen Yeşilköy'deki salonunda hizmet veren Erbay, yaza doğru açılan saçlarda üst tarafı koyu uçlara daha açık renklerin uygulandığını, bal, karamel ve sıcak kahve tonlarının en gözde geçişler olduğunu söylüyor.

Ertuğrul Erbay, kadınlara güzellik ipuçları sunmaya devam ediyor: “Kadınların çoğu saçlarında yapılacak değişiklikleri kolay kolay kabullenmediği gibi kullandıkları saçlar haricinde hiçbir modelin kendilerine yakışmayacağını düşünüyor. Oysa ki bu yanlış bir düşünce. İyi bir saç danışmanı o kişinin hayatında fark yaratmak için yaşam tarzı, iş ve günlük hayatındaki kıyafetleri, hatta makyajından bile yola çıkarak en doğru şekilde kılavuzluk edebilir. Gündelik tarz dışında kişinin yüz hatlarından yola çıkarak ideal saç biçimini tespit etmek mümkün. Yuvarlak, kare, dikdörtgen, enine dikdörtgen, ters üçgen, üçgen ve baklava yüz şekillerine göre saç kesimi değişir.

Yuvarlak bir yüze sahipseniz ve bundan şikayetçi iseniz saçınızın volumünü yüksek tutacak modelleri tercih etmelisiniz. Kare şeklindeki yüzlerin en uygun saç kesimi yine karedir. Üçgen yüzlülerin enselerden saçı azaltarak tepesine doğru volumü artıracak modelleri kullanması daha doğrudur. Bu yüze kare kesim de uygulanabilir.”

Ertuğrul Erbay Kuaför Salonu, saç tasarımı ve bakımı dışında profesyonel makyaj, manikür, pedikür gibi hizmetlerle her daim bakımlı olmaya özen gösteren kadınlara hitap ediyor.

Sizde hayallerinizdeki saçlara kavuşmak ve yaza girerken uygulayacağınız bakımlar için tüyolar almak ve değişiklik yapmak için profesyonel saç tasarımı uzmanı Ertuğrul Erbay’a uğrayabilirsiniz.